Son zamanlarda Schengen ülkelerine gitmek isteyen Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşları için bir vize liberalizasyonu söylentisidir gidiyor.
Bu bağlamda geçtiğimiz yaz başı beni ve benim gibi düşünenleri daha fazla üzmek
istemeyen ve ekonomik kriz içinde olan Yunanistan bir pilot proje başlattı: Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşları için Doğu Ege adalarına limanda vize. Aman ne güzel!! Böylece
ikamet ettiğiniz yerde randevu alıp sıra beklemek, onca evrak toplamak yerine Yunanistan’da
gitmeyi düşündüğünüz yere vardığınızda vize alma kolaylığı getiriliyordu. Tabi
hemen heves ettik. Basından haberleri detaylı olarak okuduktan sonra, uygulamanın
bizim gideceğimiz tarihleri de kapsadığını farkettik. Ama yine de emin olamadığımız
için Bodrum, Marmaris ve Kuşadası’ndaki seyahat acentalarını aradım. Özet
olarak öğrendik ki bu yaz sınırda vize uygulamasının Rodos adası için başlatıldığı
doğruydu ancak sınıra vardığınızda çok uzun bir süre vize almak için beklemek
gerekiyordu. Sadece 15 günlük ve adalar
için geçerli olan bu vizenin verileceği de garanti olmadığı için Yunan adaları
ve Türkiye arasında sefer yapan taşımacılık şirketi de sizi vizeniz olmadan
feribota almama hakkına sahipti. Biletini aldığınız sefere kabul edilmek için en
garantili yolun iki gün önceden pasaportunuzu bileti aldığınız seyahat acentasına
teslim etmek, onların Yunan gümrük yetkililerine sorarak vize alıp alamayacağınızı
öğrenmesini beklemek gerekiyordu ve ancak ondan sonra yola çıkılabiliyordu. Vize
alacağınız onaylanırsa şirket sizi o zaman rahatlıkla tekneye kabul ediyordu. Daha
da kısa özetle; limanda vize programı seyahat acentalarının Yunan yetkililerin
bir takım prosedürel yetkilerini devraldığı ve size kendi ülkenizde ayrı bir
konsolosluk gibi davrandığı bir fiyaskoydu. Türkiye’de her zaman olduğu gibi
burada da bir yasa veya uygulama hemen vatandaşın lehine olacak şekilde
değiştirilmiş olmuyor, eski uygulamanın zorlukları sizin anlamak için
harcadığınız vakit ve verdiğiniz uğraş pahasına görece azaltılıyordu. Bu uygulamayla
vize alma kolaylığı geldiği yönündeki demeçleri Schengen sebebiyle tarafımıza
yapılan hakaretlere eklenen bir yenisi olarak kabul ettik.
Nitekim, Kuşadası’ndaki bir seyahat acentasının nasihatı
üzerine vizemizi İstanbul Yunan Başkonsolosluğu’ndan eski usul aldık. Burada Batı
Avrupa ülkelerinin konsolosluklarından bile daha zorlaştırıcı davranışların
sergilenmesinin oldukça moral bozucu olduğunu söylemeliyim. İnsana e hani biz
dost olmuştuk artık diye isyan ettiriyor. Schengen vizesi uygulamasının bu ülke
ile aramızdaki psikolojik sınırı yükselttiği kanısındayım. Bu zorluklara bir de
sanki Rum olmayan hiç bir TC vatandaşı Yunanca anlamazmış gibi bol keseden
sarfedilen hakaretamiz Yunanca kelimeleri üzülerek eklemek zorundayım. Bazı
Yunanistan konsolosluğu görevlileri yoğun iş yüklerini bahane ederek Yunanistan
ve Türkiye arasında son 20 yılda kurulan olumlu ilişkileri bu şekilde
yıpratmaktalar. Yunanca konuşan bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak araya
tanıdık sokmadan bu konsolosluk tarafından insanca muamele görmemize daha çok
var gibi.
Ada izlenimlerimi başka bir yazıda anlatacağım çünkü
yukarıda anlattığım vize lekesi Yunanistan’daki anılarımızı gölgelesin istemiyorum.
Nitekim bir çok Schengen ülkesinin konsolosluk hizmetleri dışında bizlere kurumları
ve insanları ile kucak açtığını görüyorum. Özellikle de Yunanistan’ın.